Su’dan Gelen Tazelik, Zindelik
Keskin bir zihin, yaratıcılık, cilt güzelliği, sağlıklı çalışan iç organlar… Su, zihin ve beden sağlığımız için en önemli yaşam kaynaklarımızdan.
Her yönüyle sağlıklı bir yaşam sürmek için günde en az 1,5 – 2 litre su içmenin gerekli olduğu konusunda uzmanlar hemfikir. Diğer taraftan su içmeyi ihmal edebiliyor ve gün sonunda bir an şaşırıp şunu söyleyebiliyoruz: “Bugün hiç su içmedim!”. Oysa su içmeyi bir alışkanlık haline getirerek bu mucize sıvının nimetlerinden yararlanabiliriz. Suyun vücuda sağladığı yararlar; beyin fonksiyonları, metabolizma, canlı bir cilt gibi oldukça kritik noktalarda ortaya çıkıyor.
Performansınız artacak
Düzenli su içme alışkanlığınız yoksa bir deneyin: 30 gün boyunca her gün 2 litre su tüketin ve kendinizi izleyerek nelerin değiştiğine bir bakın. Özellikle de zihinsel fonksiyonlarınız, hafızanız, yaratıcılık gerektiren konular nasıl etkileniyor, bir gözlemleyin ve bunları not edin.
Son dönemde yapılan araştırmalara göre düzenli olarak yeterli miktarda su içmek, zihnin daha verimli çalışmasını sağlıyor. İnsan beyninin yüzde 80’i sudan oluşuyor. Vücudun su ihtiyacını karşılar durumda olması anlamına gelen hidrasyon, hayati fonksiyonlar ve özellikle de beyin için çok önemli. Bu nedenle, hafıza ve yaratıcılık için mutlak suretle yeterli miktarda su tüketilmeli. İngiltere’de yapılan başka bir araştırmaya göre, su tükettikten sonra zihinsel esneklik yüzde 14 oranında artıyor. Çünkü su, beynin ihtiyacı olan oksijenin en önemli kaynaklarından. Malum H2O… Suyun temel elementlerinden biri oksijen.
Cildinizi içeriden tazeleyin
Su içmeyi bir alışkanlık haline getirirseniz, bu alışkanlığa sahip olmayan yaşıtlarınız gelecekte kırışıklıklarla mücadele ederken siz büyük ihtimalle onlardan daha genç görüneceksiniz. Daily Mail’in yayımladığı bir makaleye göre 42 yaşındaki bir anne sadece 30 gün boyunca su içerek 10 yaş daha genç görünmeyi başardı. BBC’de yayınlanan başka bir habere göre, vücudu susuz bırakmak, gözle görülür şekilde cilde yansıyor.Bunu küçük bir test ile anlamak mümkün; derinizi parmak uçlarınızla tutup kaldırın, bir süre sonra bırakın ve derinizin ne kadar sürede normal görünümüne kavuştuğunu izleyin. Eğer vücudunuz susuz kalmışsa normale dönmesi biraz zaman alıyor, bu da cildinizin daha çok suya ihtiyacı olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla daha taze bir cilt için su içmeyi ihmal etmemek gerekiyor.
Hastalıklara karşı “güç” kalkanı
Bir Slovak deyimi şöyle diyor: “Saf
su dünyanın ilk ve en önemli ilacıdır.” Su, vücut fonksiyonlarının yenilenmesi için adeta bir katalizör görevi görüyor. Yeterli miktarda su içerseniz özellikle karaciğeriniz ve böbrekleriniz toksik maddelerden arınır. Su, hastalıklara karşı bağışıklığınızın güçlenmesine yardım ederken bir yandan da vücudunuzdaki ağrıların azalmasına katkıda bulunur.
Kalp sağlığı için birebir
Güçlü bir kalbe sahip olmak istiyorsanız hemen şimdi su içmeye başlayın! American Journal of Epidemiology, günde beş bardak su tüketenlerin kalp krizi riskinin günde iki bardak su tüketenlere göre yüzde 41 oranında daha az olduğunu açıkladı. Su aynı zamanda kan dolaşımını da düzenlediğinden kalp sağlığı için çok değerli bir içecek.
Bunları biliyor muydunuz?
• Yeryüzünün dörtte üçü suyla kaplıdır.
• Dünyadaki su birikintilerinin yüzde 96,5’ini okyanuslar ve denizler oluşturur.
• Dünyadaki içilebilir suyun miktarı sadece yüzde 1.
• Tatlı suların yüzde 68’i buzullarda yüzde 30’u ise yeraltı kaynaklarında bulunuyor.
• Yeryüzündeki suyun 900 km3’ü atmosferde buhar halinde bulunuyor.
• Her gün yaklaşık olarak 1.700 km3 su, canlıların terlemesi ve buharlaşma yoluyla atmosfere karışıyor.
• Küresel ısınma sebebiyle içilebilir su kaynakları hızla tükeniyor.
• Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8.000- 10.000 m3 olan ülkeler su zengini, 2.000 m3’den az olanlar su azlığı çeken, 1.000 m3’den azı da su fakiri ülkeler olarak tanımlanıyor.