MasterChef – Esra Tokelli
Alanında herhangi bir okulunu okumamış olmasına rağmen, mutfağa olan ilgisi ve sevgisiyle kendini geliştiren MasterChef Esra olarak tanıdığımız Esra Tokelli, yarışmadan sonra kendine ait bir mutfak açmaya hazırlanıyor.
TV8’in sevilen programı MasterChef Türkiye’nin, fenomen yarışmacılarından Esra Tokelli bu sayımızda bizimle birlikte. Türk mutfağına ilgisi ile dikkat çeken yarışmacı daha önce Seda Sayan’ın sunduğu Yemekteyiz yarışmasında da yarışmış ve birinci olmuş. Mutfakta nasıl profesyönel olunur, kendisinden dinledik.
Merhabalar Esra Hanım, öncelikle sizi tanımak isteriz?
Merhaba, hoşgeldiniz. Ben Esra Tokelli, 1979 İstanbul doğumluyum. Aslen Çerkezim, Balıkesir Manyas’lıyım aynı zamanda. Ama ben İstanbul’da doğdum. Bir oğlum var 24 yaşında, sözlü. Mutfak bir tutku benim için, bir aşk desek yanlış olmaz. Yemek yapmayı çok seviyorum. Tarifleri, kendimden bir şeyler katmayı seviyorum, hoşuma gidiyor.
Mutfağa kaç yaşında girdiniz?
Aslında çocukluktan beri diyebilirim. 7-8 yaşlarında annem dışarı çıksa da ben mutfağa girsem, bir şeyler yapsam diye dört gözle beklerdim. Tabi yaş ufak olunca çok da izin verilmiyordu. 8 yaşındaydım her fısatta mutfağa girerdim. Hala o yaşımdan bugüne mutfağa severek giriyorum.
Herkes sizi MasterChef Esra olarak tanıyor ama MasterChef’ten önce bildiğimiz kadarıyla Yemekteyiz programına da katıldınız ve birinci oldunuz. Yarışmalara olan ilginiz nereden geliyor?
Hobi olarak girdiğim mutfaktan profesyonel çıktım. Ben bu şefliğin ya da aşçılığın eğitimini almadım ya da bir gastronomi mezunu da değilim. Profesyonel mutfakta da çalışmadım. Sadece çok sevdiğim için sürekli araştırdım, okudum ve bu alanda videolar izledim. Sürekli kendime ne katabilirim diye araştırma peşindeydim. Sonrasında 3 senedir MasterChef vardı hayatımda ama önce oraya girmem için kendimi bir tanıtmam gerekiyordu. Bu sebeple ilk başta Yemekteyiz’e başvurdum. İyi yemek yapabildiğimi kanıtlamak istedim. Sonrasında MasterChef’e başvurdum.
En iyi yaptığınız yemek nedir? Bu kadar iyi yemek yapmanın püf noktaları neler sizce?
Öncelikle işini severek yapacaksın. Benim en büyük alanım ve ilgim Türk mutfağı üzerine, aynı zamanda saray mutfağı. Asla bizim yemek kültürümüzün kaybolmasını istemiyorum. Şimdiki nesile de özellikle gastronomi okuyanlara veya mutfağa merakı olanlara hep telkinde bulunuyorum, önce Türk mutfağında yoğunlaşın, ilerleyin. Nihayetinde bu topraklarda doğup büyüdük. Hep Osmanlı saray mutfağından yanayım. Ama maalesef bugün gastronomi okuyana sorduğumuzda hangi mutfağa ilgilisin hemen yabancı mutfakları söylüyorlar. Bizler nasıl Fransız, İtalyan mutfaklarını biliyorsak bizde öğretiliyorsa, isterim ki yurt dışında da bizim Türk mutfak kültürümüz öğretilsin. Çünkü tarihe baktığımız zaman bizim mutfak kültürümüz Dünya’da en büyük ve en geniş mutfaklardan. Sahip çıkarsak ben Türk mutfağının hakettiği yeri alacağını düşünüyorum. Şimdi yeni yeni baharatlar, kuruyemişler yemeklere katılıyor. Oysaki saray mutfağında bunlar zaten yapılıyordu.
Hayatınızın geri kalanında tek bir şey yiyebilseydiniz, bu yiyecek ne olurdu?
Yemeklerden her şeyi severek yaparım ama yeme kısmında öyle değilim. Yemek yemeyi pek sevmiyorum. Ama en sevdiğim yiyecek kesinlikle salata. Salata derdim herhalde buna.
Yakınlarınız size geldiğinde mutlaka ikram ettiğiniz bir yemek var mı peki?
Zeytinyağlı sarma. Çevremden yemeyen yoktur. Çok sevilir, bende severek yaparım.
MasterChef’e katılarak neyi amaçladınız?
MasterChef’e girmek için Yemekteyiz’e katıldım. Masterchef’e girme amacım da şef ceketiydi. Çünkü normalde bunun okulunu okuyarak şef ceketini alırsınız. Benim de orda alacağım şef ceketi çok kıymetliydi. Zaten programdaki 3 şefimiz de alanlarında en iyilerdi. Hayatıma çok katkıları oldu. Kısaca Türk mutfağı ve kendim için oradaydım.
Yarışmadan sonra genel olarak hayatınızda neler değişti?
MasterChef gerçekten çok güzel bir platform. Bu çok güzel bir histi. Yarışmanın bana artısı tabii ki artık tanınan bir insan oldum. Beni seven insanlar var, sevmeyene denk gelmedim. Sosyal medyadan da çok güzel geri dönüşler alıyorum. Hoşuma gidiyor bu durum da, sevilmek güzel. Sorarlar sevmek mi, sevilmek mi istersin. Sevmek tabi ki isterim ama sevilmek de ayrı güzel.
Bundan sonraki hedefleriniz neler?
(Ben Allah’tan bir mutfak isterim.) Birçok kişi Allah’tan bir evim olsun diye dua eder. Ben de Allah’tan bir mutfak isterim, ben orda mutlaka yatıp dinlenecek bir yer bulurum. İsterim ki önünde kocaman bir masası olsun, insanlar oturup yesinler. Sadece benim adıma olan bir mutfağım olsun. Orada, gelen insanların hem yemek yiyebileceği hem benimle birlikte vakit geçirmek isteyen insanlarla bir arada olacağım bir mutfak, restoran tarzı bir yer. Böyle bir hayalim var ve bu konuda bir takım çalışmalarımda var. Biraz yorulucam belki ama hedefe ulaşılan güzellik, bütün yorgunluğu alır gibi geliyor. Öncelikle bana kocaman bir alan gerekiyor o yüzden önce bir yerim olsun ve orada sebzelerimi kendim dikmek isterim, diktiğim sebzenin toprağıyla uğraşmak ve ektiklerimi sadece kendi mutfağımda kullanmak istiyorum. İnsan yemek yediği zaman mutlu oluyor bu bir gerçek. Sonrasında insanların yemeğimden yiyip mutlu olduğunu görmek beni de mutlu eder.
Sosyal medya ile aranız nasıl? Hangi mecralarda varsınız?
Sosyal medyayı aktif kullanıyorum. Özellikle Instagram’da tariflerimi paylaşıyorum. Yarışmadan sonra açtığım bir Youtube kanalım var. Orda konuklarım oluyor, onlarla birlikte sunuyorum. Yine Türk mutfağı üzerine tarifler hazırlıyorum ama sadece yemek üzerine de değil. Aynı zamanda yaptığım yemekle alakalı bilgiler paylaşıyorum, hem de gelen konuğumla sohbet ederek programı sürdürüyorum.
Şu anda TV’de hangi programları takip ediyorsunuz?
Sabahları çok erken uyanıyorum, 6’da kalktıktan sonra Mesut Yar’ın programını izliyorum. Hafta sonları Tahir Sarıkaya’nın programına bakıyorum. Genel olarak güncel haberleri, programları takip ediyorum. Olmazsa olmazım hala MaterChef’i hiç kaçırmıyorum. Akşamları da yine Survivor’ı izliyorum.
Ülkemiz kısa süre önce kuraklıkla karşı karşıyaydı. Sizin bu konuda dikkat ettiğiniz neler var?
Ben israfı sevmeyen bir insanım, istediğini yiyebilirsin ama ziyan edemezsin. Çünkü sokakta o kadar çok aç insan var ki bizim beğenmediklerimizi o insanlar çöplerden toplayıp yemeye çalışıyorlar. Ne kadar tüketilecekse o kadar malzeme harcanmalı. Mutfakta çok vakit geçirdiğim için kullandığım sebzelerden mesela, salatalığın kabuklarını detoks niyetine suyun içine atıp alkali hale getiriyorum. MasterChef’te de süreyle yarışıyorduk, birçok malzemeyi aynı anda kullanıyorduk ama program arkasında 150 kişilik bir ekip olduğu için artan malzemeler mutlaka saklanırdı. Daha sonra tekrar başka şekilde kullanılırdı. Artan yemeklerimizi de çekim bittikten sonra ekip tezgahlara gelip hep birlikte yerlerdi.
Programda sizi en çok duygulandıran an neydi?
2 tane an oldu beni çok duygulandıran. 1. si ilk tekli elemeye girdiğim andı. Programa başvuru yaptım ve elemelerde beni seçtiler. O beni çok duygulandırmıştı. 2.’si de MasterChef’e veda ettiğim geceydi. Elendiğim an hayatımda daha duygulandığım anı hatırlamıyorum. Nihayetinde nasibimiz oraya kadarmış, çok güzel yerlere kapı açtı.
Mutfak dışında başka yeteneğiniz veya hobileriniz var mı?
Yetenek mi bilemem ama çok pratik bir insanım. Zor işlerin adamıyım, bir insanın uzun sürede yapacağı işleri ben kısa sürede yaparım. Bu huyumu seviyorum. Hobi olarak da, kitap okumayı seviyorum. Hatta yabancı dilim yok ama telefonumdaki bir programı kullanarak yabancı kitapları ordan çevirerek okumaya gayret ediyorum, araştırmayı seviyorum.
Son olarak okuyucularımıza ve fanlarınıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Derginizi çok beğendim, suyun hayatımızdaki önemini konu alan güzel içerikleri var. Ben bunu hayatımda susuz kaldığım birkaç saate başımın ağrımasıyla tecrübe ettim. Susuz kaldığımızda vücut alarm veriyor. Ben ilaç kullanmayı sevmeyen biriyim, sentetik ilaçlar benim en son başvurduğum bir tıbbi yöntem. Doğal tedavi yollarının başında da o yüzden su geliyor. Daha sonra su israfı konusunda çok dikkatli olmaya davet ediyorum. Suyu ölçülü kullanalım. Son olarak, ben yapamam, demeyin hayatta hiç bir şey imkansız değil. Azmedince her şey mümkün, neyi, seviyorsanız o yolun peşinden gidin.