BMB TECHNOLOGY FİRMASININ CEO’SU AKGERMAN KİMDİR?

Yaşamının 35 yılını ABD’de geçiren 46 yaşındaki genç işadamı Bora Akgerman, dünya su arıtma sektöründe dikkatleri üzerine çekiyor. 15 yıl ABD’nin Silikon Vadisi’nde teknoloji üretimi sektöründe çalışan, Nano Teknoloji üretiminde önemli patentlerin sahibi olan BMB Technology firmasının CEO’su Akgerman, firması hakkında şunları söyledi: “2006 yılında kurulan firmamız bugün dünyanın en gelişmiş su arıtma sistemlerinden birini üretiyor. Nano teknoloji vasıtasıyla çalışan ürünümüz, ABD’deki partner firmamız sayesinde şu an Uluslararası Uzay İstasyonu’nun suyunu bile arıtıyor.”

BMB TECHNOLOGY SEKTÖRE NE GİBİ FALİYETLER VERMEKTE?

2007 yılından bu yana sektöre hizmet veriyoruz. 2020 hedefimiz toptan piyasasında şubeleşmek ve büyümek. 1 Ocak  2020 itibariyle yeni bir şubemiz satışa başlamış olacak. Diğer firmalardan farkımız sadece tezgah altı cihazlara yönelmiş olmamız. Endüstriyel ya da daha farklı büyük işler ile ilgilenmiyoruz.

Şu an Türkiye’nin üçüncü en büyük tezgah altı pazarına sahip firmayız. Ancak diğer firmalardan farkımız yurtdışında çok güçlüyüz ve yaklaşık 20 ülkede ; İngiltere, Amerika, Fransa, Hollanda, Kanada, İsviçre gibi ülkelerde kendi markamızın ülke bayiliğini veriyoruz.

Açıkçası yurt dışı firmalar ülkenin tamamını kapmak için sıraya giriyorlar. Bizim diğer firmalardan farkımız sadece mal satmak değil. Genel olarak yaptığımız hareketler ile sektörü ve özellikle bayilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz.Bizim ile çalışan düzgün bayilere yazılım sistemleri kuruyoruz, görsel ve medya alanında onlara özel fotoğraf ve video içeriği kendi stüdyomuzda üretiyoruz. Bir çok bayimizde “NETSIS” kurduk, bu bir şirket programıdır. Başka bayilerimize ithalat ve ihracat yapmayı öğrettik, içlerinden bir tanesi olan MİL SU ARITMA ve kendisi şu an Sektörün en büyüklerinden birisi olmasından gurur duyuyoruz. Perakendede 81 ilde servisimiz bulunmakta. İhlas’tan sonra servis ağı en geniş firmayız. Zincir marketlerde, gerek internette ve gerek toptan şekilde mallarımız satılmakta. Her türlü sosyal medyada reklamlarımız dönüyor. Sosyal medya üzerinde en büyük bütçeyi veren firmayız. Tezgah altı sistemlerde genel olarak her kanalda varız.

Su arıtma piyasası ilk olarak ters ozmos ile başladığında yaklaşık olarak on beş yıl önce satılan cihazların hepsi kaliteliydi. Cihazların her türlü sertifikası mevcuttu. O tarihlerde toptanda 160-170 dolara satılan açık kasa pompalı cihaz şuan adetli alımlarda 65-70 dolar aralığında satılıyor. Fiyatın seneler öncesinden günümüz seviyesine inmesinin tek sebebi cihazın kalitesinden çalınmasıdır. Bu kalitenin düşmesinin sebebi Türkiye’de sektör içinde var olan rekabet. Birinci el ithalatçı ve üreticilerin birbiriyle rekabet edebilmesi için fiyat düşürülüyor ; fiyat bedavadan düşmez..

Fiyatın düşebilmesi için içinden bir şeyler çalınması gerekiyor. İkinci sebep ise bu işi yapan arıtmacılar. Arıtma yeni bir sektör ve dolayısı ile yüz yıllık bir arıtmacı yok. Haliyle bu işe yönelen kişi bakıyor ve bu işi ben yaparım diye sektöre atılıyor fakat bu iş teknik bir iş, teknik bir sektör.. Kişinin arıtma hakkında bir bilgisi olmadığı için bilemiyor bir cihazı kaliteli hale getiren durum nedir, bilemediği için tek bildiği ucuz fiyat oluyor. Bu iki durum ; birincisi üreticilerin yoğun bir rekabet halinde olması ve arıtmacıların da kalite faktörlerini ve ürünü kaliteli kılacak durumları bilmemesinden dolayı “daha ucuz” talepleri bizim ülkemizdeki arıtma kalitesini çok düşürdü. Sanırım son bir yıl içinde yine iki durum ortaya çıktı.. Bunlardan biri fiyatların dibe vurulması ve artık çalacak birşey kalmadı.İkincisi ise aradan geçen on yıl sonrasında arıtmacıların ortak dili konuşması. Bu ülkede fiyatın dibe vurması hurda parçaların satılmasına , kullanılmış malzemelerin yeniden kullanılmasına sebep oldu.

Arıtmacıların aldığı cihazlarda filtreler patlıyor, musluklar paslanıyor, tanklar su sızdırıyor, cihazdan gelen suyun TDS oranı düşmüyor. Bu aksi durumlardan dolayı herkes ders almaya başladı. Şimdi arıtmacılar yavaş yavaş daha kaliteli cihaz talep etmeye başlıyor. Arıtmacı eskisi gibi cihaz pompalı yada pompasız olsundan öte cihazda kaçak su sensörü olsun, bu marka tank kullanılsın, membran şu marka olsun, PH değeri şu oranlarda olsun gibi taleplerde bulunuyor. Böyle olduğunda ise bizim gibi üreticiler ürünleri farklılaştırıp piyasaya sürebiliyor ve kalite bu sebepten dolayı geri dönüyor. Kaliteye sarılmayanlar ve kaliteden dersini almayanları da görüyoruz ki bu işi bırakıp başka sektörlere geçiş yapıyorlar ve artık bu sektörde barınamıyorlar.

Hiçbir insan yada hiçbir firma yada hiçbir arıtmacı ucuz fiyata kalitesiz cihaz alıp mutlu olamıyor,  bunun herhangi bir örneği yok. Sıkıntısız cihazı uygun fiyata alanlar var fakat onlar da mutlu değil. Çünkü sıkıntısız cihazın katma değeri yok, bir farklılığı yok ; gerek suyun PH seviyesinde olsun, cihazın fonksiyonlarında olsun.

EN KALİTELİ CİHAZ = EN SAĞLIKLI İŞ MODELİ

Bu işte başarılı olanlar, para kazananlar; örneğin şuan piyasadaki en pahalı cihazı satmasına rağmen en çok kar kazanan firma bildiğim kadarıyla “Royal Green”. Başkaları bu firmanın bir cihaz maliyetini hayal bile edemez sanırım, bir cihaz maliyetine cihaz satan firmalar var fakat memnun değiller. Ama bugün Royal Green’e sorsan adam hayatından gayet memnun. Bunun nedeni üçüncü şık ; kaliteli cihazı satan ve kar yapamayan tek bir örnek verilemez. Yavaş yavaş arıtmacılar beyinlerini topladıkça bunu görüyor diyor ki ben kendi cihazımı nasıl kaliteli hale getirebilirim? Ben PH’ımı nasıl yükseltirim?

ARTIK TEK REKABET KALİTE

Yurtdışına baktığımızda aynı şeyi görüyoruz. Sektör birinci adım olarak dibe vuruyor, dibe vurulduktan sonrasında kurumsal firmalar ve kaliteli cihazlar, kaliteli bayiler ve kaliteli işler çıkıyor. Bunun en güzel örneği ise Vietnam. Yaklaşık 5-6 yıldır önümüzde bu su arıtma pazarı ve şimdi artık Vietnam’da ki firmalar dünya devi oldu. Cihaz fiyatları Tayvan fiyatlarının biraz altında fakat kaliteleri minimum Tayvan ürünlerine eştir. Türkiye de buraya doğru gidiyor ve Türkiye’de de aynı şey olacaktır. Biz dibe vurduk , şimdi dipten çıkan cihazlar  baktığınız zaman ortama gayet kaliteli ve fark yaratan cihazlar. Hem bizim cihazlarımız hem bizim rakiplerimizin cihazları. 2020 yılında bir çok Türk firmasında NSF sertifikalı ürün bulacaksınız.

Kalite geri geliyor, artık bayiler geçmiş 10-15 yıllık bir sürede kendilerini yetiştirdiler. Teknik konularda bilgi ve birikime sahipler. Bu tip bilgili bayilere çöp mal satılmıyor ve satamazsın da. Kaliteli cihaz alanların hepsi kar yapmakta ve daha önelisi yaptığı işten memnun. Sektörü de seviyor ve gördüğüm üzere herkes sabahları işine koşa koşa gidiyor, zevk alıyor. Kalite su arıtma sektörüne geri geliyor. Bunun geri gelmesinin sebebi bayilerin eğitilmiş olması, artık daha da ucuza iş yapamıyorsun. Rekabet edeceğin başka bir konu kalmadığı için tek rekabet kalite oluyor.