Gümüş Su
Gümüş suyu kullanımı eski yıllara dayanan ancak, günümüzde popülerlik kazanmış saf gümüş pulları içeren bir üründür. Kansere karşı direnç gösterdiği uzmanlar tarafından belirtilen gümüş suyu, AIDS ve HIV gibi ciddi rahatsızlıkların yanı sıra antibakteriyel özelliği ile cilt sorunlarını tedavide de başarı sağladığı yönünde iddialar ortaya atılmaktadır.
Son dönemlerde oldukça popüler hale gelen alternatif terapi yöntemleri arasında gümüş suyu geliyor. Özellikle gümüş suyunun faydalı olduğunu söyleyen pek çok uzman kapsamında kansere karşı direnç gösterdiği dile getirilmektedir. Sadece kanser türleri değil aynı zamanda HIV ya da AIDS gibi hastalıkların tedavisi konusunda da ciddi bir potansiyel teşkil ettiği bilinmektedir. Tabii bunun dışında fiziksel ve psikolojik olarak sağladığı etkiler ile beraber, enfeksiyonlar için de önemli terapi yöntemleri içerisinde bulunuyor.
Gümüş Suyu Nedir?
Gümüşsuyu diğer bir ismi ile kolloidal gümüş olarak bilinmektedir. Özellikle bir sıvı içerisinde asılı kalan gümüş parçacıkları olarak da nitelemek mümkündür. Her ne kadar bu parçacıkların büyüklükleri yani boyutları değişkenlik gösterse dahi, aslında o kadar küçüktürler ki, ‘nanopartiküller’ biçiminde ifade edilirler. Yani çıplak gözle görülmeyecek kadar küçüktürler. Eski dönemlerde antibiyotik geliştirilmeden önce bu konuda gümüş suyu enfeksiyon hastalıklarına karşı kullanılan bir tedavi yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Aynı zamanda bakteriyel ve bu gibi viral enfeksiyonlar karşısında oldukça güçlü bir savunma mekanizması oluşturduğu biliniyor.
Gümüş Suyu Faydaları Nelerdir?
Hem gündelik yaşamda meydana gelebilecek olası sağlık sorunları hem de hayati önem taşıyan hastalıklar için gümüş suyu oldukça faydalıdır. Popüler bir tedavi yöntemi olarak öne çıkan Gümüşsuyu, özellikle doğrudan bağışıklık sistemi için güçlü bir etki oluşturur.
• Bakteri, fungal ve benzeri viral enfeksiyonlara karşı direnç gösterir.
• Birbirinden farklı enfeksiyonlar ile savaşmak için bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Kanser ve benzeri hayali tehlike yaratan hastalıklara karşı mücadele eder.
• Kaşıntı ve tahriş azaltır.
• Sinüzit tedavi etmek için kullanılır.
• Ağır olmayan yaraları iyileştirir.
• Mikroplardan arınmak amaçlı dezenfektan olarak kullanılır.
• Eklem romatizması hastalıklarına iyi gelir.
• Prostat ve benzeri hastalıklara karşı etkilidir.
Bu gibi faydaları ile beraber gümüş suyu günümüzde en önemli tedavi yöntemleri içerisinde yer almaktadır.
Gümüş Suyu Neye İyi Gelir?
Hem oral olarak hem de vücudun herhangi bir yara kısmına yerleştirilmek suretiyle gümüş suyu tedavi sağlamaktadır. Özellikle antibakteriyel ve antiseptik özellikleri olduğu bilindiği için, vücudu dış etkenlere karşı koruma noktasında oldukça önemlidir. Aynı zamanda uzmanlar tarafından yapılan inceleme doğrultusunda, hücre duvarında hasar oluşturan bakterilerin hücre duvarındaki proteinlere bağlanması için güçlü bir olanak sağladığı biliniyor. Bu şekilde önemli görevleri ile beraber meydana gelecek odası hastalıkların önüne geçmek için güçlü bir savunma mekanizması oluşturmaktadır.
Gümüş Suyu Nasıl Kullanılır?
Farklı yöntemler üzerinden gümüş suyunu kullanmak mümkün. Özellikle ağız yoluyla kullanımı en yaygın yöntemler içerisinde yer almaktadır. Zira bu yolla yaklaşık olarak 6 dakika içerisinde gümüş suyunun etkileri görülür. Saf su içerisinde homojen olarak dağılmış şeklinde bulunan gümüş suyu, gözle görülmeyecek kadar küçük olduğu için rahatlıkla tüketim imkanı sağlamaktadır. Özellikle aynı elektrik yüküne sahip oldukları için birbirini itmeleri sayesinde, homojen bir dağılma gösterir ve vücutta dengesiz yayılmaya engel olur. Belli bir dönem dolaşım sistemi içerisinde görevini gerçekleştirdikten sonra, sindirim sistemi vasıtası ile vücuttan dışarı atılır. Böylece sağlıklı biçimde kullanım ve tüketim imkanı ile beraber vücuttan atma olanağı sağlamaktadır. Gümüş suyu aynı zamanda yaraların üzerine sürmek suretiyle kullanılır. Böylece çok kısa süre içerisinde bazı yaraların daha hızlı iyileşmesini imkan verilmektedir. Ancak çok ciddi ve derin yaralar için geçerli değildir. Daha yüzeysel ve günlük meydana gelecek olası yaraların iyileşme hızını arttırır. Böylece olası enfeksiyon sorunlarının önüne geçme imkânı vermektedir.